26.02.2010


1961 versiyon Coca Cola reklamı..
Çok zarif ve  güzel değil mi..

24.02.2010



İki boncuk göz bakıyordu prenses edasıyla bana. O güzel annesi ile 25 yıl “dilek olay” çeyrek yüzyıl dostluğumuz vardı..

Şiirlerde anlatılan dokunaklı mısraları yaşıyoruz onunla beraber ..
Kimi gülerek kimi zamanda boğazımızda düğüm olup gene de bu hayata arkamıza dönmeden rakı şisesinin dibini getirerek sohbetler ediyoruz sabahlara kadar.
Ne mi konuşuyoruz. İşte bunu anlatmak en zor olanı.
İki muhabbet kuşun birbiri ile konuşması gibi , yanındayken sen birşey anlamasın kendilerine ait bir dilleri vardır..
Yalnız benim için en acı olan ne biliyormusun hatırlanması zor bir geçmişim var..
Anlatmak isterdim sana yaşamış olduğum güzel çocuksu anılarımızı ama ne yazıkki sadece hafızamda olmasını istediğim güzel anılar dolu...
Hani filmlerde seyrederiz bir anda senarist geçmişe gider aydınlatır geleceğin neden bu şekilde geliştiğini
Üç dilek verseler bana ilk dileğim bu olur.

Bana bir film seyrettirebilirmisiniz benim hakkımda bana BENİ anlatan.. !!




23.02.2010


            There is no finish line ....
                                            sponsored by Miki... :))



Resimde gördüğünüz ufaklık,  sportif annenin tatlı, minik kızıydı...
Bir diğer çocuk  modeli de kokoş annenin kokoş şeker kızı.....
Hepsi süperdi…
Yürümekte bile zorlanan 3 yaşındaki kokoş kızımız gözünde son model gözlükler,
tüylü kar ayakkabıları ile etrafa gülücük dağıtıyordu...
Peki siz ileri de dağda kaymaya gittiğinizde
Nike model sportif anne mi olmayı planlyorsunuz
yoksa
Louis Vuitton model kokoş anne mi olmayı ?
Benim cevabım belli tabi ki :))) 


19.02.2010


Haftasonu yapmayı planladığım aktivitem  :)))
Güneş, kar ve tatlı bir mutluluk ....




 

18.02.2010


Kızlar hep birlikte böyle resim çektirelim :)))
Paltolar benden......

17.02.2010


Casablanca…. Gelmiş geçmiş en güzel aşk filmi klasiğidir…Filmin her sahnesi mükemmel bir fotoğraf karesi..

Ingrid Bergman’ın son sahnedeki müthiş bakışı ve sinemanın en iyi kapanış cümlesi ile hepimizi gözyaşları içinde bırakır...

"Louis, i think this is the beginning of a beautiful friendship”

Filmin en etkileyici sahnelerden biri ; Play it Sam

Ilsa: Play it once, Sam. For old times' sake.
Sam: I don't know what you mean, Miss Ilsa.
Ilsa: Play it, Sam. Play "As Time Goes By."
Sam: Oh, I can't remember it, Miss Ilsa. I'm a little rusty on it.
Ilsa: I'll hum it for you. Da-dy-da-dy-da-dum, da-dy-da-dee-da-dum...
[Sam begins playing]
Ilsa: Sing it, Sam.
Sam:You must remember this / A kiss is still a kiss / A sigh is just a sigh / The fundamental things apply / As time goes by. / And when two lovers woo, / They still say, "I love you" / On that you can rely / No matter what the future brings-...
(http://www.metacafe.com/watch/482188/as_time_goes_by/)

16.02.2010

15.02.2010


Oscar ödüllerine aday olduğu için yakında  gösterimde olacak “ An education” filmine !f festivalinde gittim bu haftasonu  …:))

60’lı yıllarda Londra’da yaşayan ve Oxford’a gitmek için sürekli ders çalışan Jenny dünyayı fethetmeye ve hayallerinin peşinde koşmaya hazırdır. 16 yaşındaki Jenny’nin rutin giden hayatına  orta yaşlarda karizmatik David girer ve Fransız şarkılarıyla , konserlerle ve sürprizlerle doldurur gençliğini..

Hafif tiyatro seyrediyormuş hissi uyandıran , Woody Allen filmlerinin modelinde ama içinde boşlukları doldurulmamış gene de güzel hissettiren bir film..

Ve Audrey Hepburn stili bir genç kız Oscar’a aday bu filmle .Ve her karesinde filmin harika oyunculuğu ve farklı güzelliği var.


İngiltere’de geçen Fransız stilindeki bu filmi  tavsiye ederim .....


Black & White

Duvar stickerlarına bayıldım........




Vintage Google :))))



14.02.2010

Etrafta bu kadar çok araba yerine bu  bisikletin çeşitlerinden olsa.. Çiçekli, çocuk koltuklu, yağmurluklu, kırmızı, mavi rengarek tüm renkler….

Saatlerce trafikte beklemek yerine hızlıca varabilsek istediğimiz yere..
Acaba o zaman bu kadar çok bisiklet kullanan sevgili Hollandalılar gibi de güzel olur muyuz ?
Bence olunabilir.. En azından denemekte fayda var…
O zaman yeni bir döneme geçiş yapıp araba kullanmaya son diyerek bu güzel bisikletleri hayatımıza sokalım
Herşey daha güzel bir dünya için  :))

Aşağıdaki linkteki bisikletler ayrıca çok güzel
http://www.kibisi.com/projects/biomega-puma-bike-series

13.02.2010



Aşk dolu bir yıl dilerim hepimize.. !! :))


A week of love

That's why they call them crushes. If they were easy, they'd call them something else

-Sixteen Candles

Love means never having to say you're sorry - Love Story
Oliver Barrett IV: See, I think you're scared. You put up a big glass wall to keep from getting hurt. But it also keeps you from getting touched. It's a risk, isn't it, Jenny? At least I had the guts to admit what I felt. Someday you're gonna have to come up with the courage to admit you care.
Jennifer Cavalieri: I care.
Love Story


Celine: Baby, you are gonna miss that plane.
Jesse: I know.
Before Sunset

Celine: Memories are wonderful things, if you don't have to deal with the past
Celine: When you talked earlier about after a few years how a couple would begin to hate each other by anticipating their reactions or getting tired of their mannerisms-I think it would be the opposite for me. I think I can really fall in love when I know everything about someone-the way he's going to part his hair, which shirt he's going to wear that day, knowing the exact story he'd tell in a given situation. I'm sure that's when I know I'm really in love.
Before Sunrise


12.02.2010



   Küçüklüğümden beri Kırmızı Palto'yu çook severim..




Gözleriniz kapatın bu karların arasında, sıcacık kahvenizle değer
verdiğiniz biri ile kahvaltı ettiğinizi düşünün :)))

Süpeeer....

11.02.2010



35 things before I’m 35..


Listenin üzerinde bu hafta çalışmaya başladım....
Benim gibi kurumsal kimlik stilindekiler bu listelere bayılır..
“To do listemiz”
Bunları yaptıkça da kendimizi mutlu hissederiz. ..


Şu ana kadar ki listem ;

1) Jane Austen’ın tüm kitaplarını oku ( okuduklarını da tekrar oku please)
2) Bilgisayarında bulunan fotoğraflarını artık albümlere koyma vakti geldi
3) Fotoğrafçılık konusunun üzerine eğil
4) Annene özel olan harika yemeklerin aynısını yapmaya çalış (Kabak tatlısı, boza, yaprak dolması… :))
5) Çikolata kursuna git
6) İleride torunlarıma heyecanla anlatacağım, güzel bir aşk hikayesi yaşa (bu bir dilek..)
7) Audrey Hepburn filmleri için kızlarla sinema geceleri planla....:))




Please !


9.02.2010



Böyle bir koridorum olsun bembeyaz ve tüm sevdiklerim içinde olsun….
İleride yürüdüğümde bu koridorda resimlerdeki yüzlerin ve gülümseyişlerin  içimi mutlu ettiğini hayal ediyorum.
Beni şimdi olduğum kişiye dönüştürenleri görüyorum.Ve teker teker teşekkür ediyorum..
Arka fonda ise Pink Martini’nin “ No hey problemo” çaldığını duyuyorum.

Ve hafifçe dansederek mırıldanıyorum şarkı’da dediği gibi “Surat asma lütfen kalk danset et bu dünyada”..

8.02.2010



Beyaz mutfak mı yoksa kahve mi ??  yandaki anketi doldurun isterseniz..

Çook şeker... Sevdiklerimize  kahveyi bu şekilde ikram edelim ...:))



6.02.2010




Bu resim güzel bir Londra kartı olmaz mı şekerler :)

Londra’yı seven tüm arkadaşlarınıza bu kartı gönderip hep birlikte Jude Law’ı görme şansını onlara hatırlatmak için.

Sevgili A, S,T ve Pikachu bu kart size..

5.02.2010

Bavulları toplayalım kızlar …4’ümüz yeni bir yaşı ve çok önemli bir sayıyı yani 35’i kutlamaya gidiyoruz….
Harika sohbetlerimizi güzel şaraplarla tatlandıracağız. Geçmişi ve bizi bekleyen geleceği masanın üzerine yatırıp hepimizin 35. yaşına o harika sahilde kadeh kaldıracağız…
Sonrada ayrı yaşantılarımıza dönüp bu tatlı anıyı çikolata tadı gibi hiç unutmayıp saklayacağız.
Gözümü kapadığımda aklıma çok güzel anılarım geliyor sizinle paylaştığım… Hatırlıyor musunuz 20’lerde nereye en son bu bavulları toplayıp gitmiştik…
Hiç bir şey düşünmeden anı yakala dediğimiz zamanlar 20’ler olsa gerek ?? mi dersiniz..
Asıl soru  kaç yaşındasın ve cevap  ne hissediyorsun… İşte olay bu..34,5 ‘da bunu çözdüm.
İnşallah 70’imizde de aynaya bakıp şu an duyduğumuz tatlı hissi duyarız…
“ Anı yakala şeker” .. Daha gençsin…

Haydi kızlar programı yapın, yakında görüşeceğiz..



Pikachu bu vintage pullar tam sana göre bence.......


4.02.2010

3.02.2010


 
Hem de çook uzaklara.......!




Geçen haftasonu “ Up in the Air” e gittim …
Ryan yani ailemizin karizmatik erkeği George Clooney işi nedeniyle sürekli seyahat etmektedir , gittiği şehirlerde de şirketlerden çalışanları nabızlarını yoklayarak işten çıkarmaktadır..

Hayat felsefesi ise;
How much does your life weigh? Imagine for a second that you're carrying a backpack. I want you to pack it with all the stuff that you have in your life... you start with the little things. The shelves, the drawers,, then you start adding larger stuff. Clothes, TV... The backpack should be getting pretty heavy now. You go bigger.I want you to stuff it all into that backpack. Now I want you to fill it with people. Start with casual acquaintances, friends of friends, and then you move into the people you trust with your most intimate secrets. Your brothers, your parents your boyfriend, your girlfriend. You get them into that backpack, feel the weight of that bag. Make no mistake your relationships are the heaviest components in your life. All those negotiations and arguments and secrets, the compromises. The slower we move the faster we die. Make no mistake, moving is living. Some animals were meant to carry each other to live symbiotically over a lifetime. Star crossed lovers, monogamous swans. We are not swans. We are sharks !!!

En büyük hedefi ise hayattan, 5 milyon uçuş mili !! toplamak… Ta ki hayatına  bir kadın girer aile , yalnızlık , ve bir yere bağlılık gibi soruları kendisine sormak zorunda kalana kadar..

Özetle bir anda üzülüp kötü hissettirirken birden bire de umut ve mutluluk veren bir film.


Görün ve hissedin bence…….

2.02.2010


Anlamsızca ilerlerken bankta oturan yaşlı teyze ile bakışlarımız buluştu. İçimin neden titrediğini bilmeden ona gülümsedim...Radyo sesinin çekici güzelliğiyle yaşlanmış belli ki..
Yüzündeki çizgiler yaşadığı mutluluğun , aşkın, acıların yansıması .. Derinlikleri farklı hepsinin, yaşanmışlıkların kalbin de bıraktığı izlere bağlı
O yılların yürekten bakmasını bilen bakışları ile mi beni bu dünyadan kopardı yoksa bu yolun devamında kendimi orada görmek istediğimden mi ?
Sen hiç hayal ettin mi yaşlılığını..
Ben gözlerimi kapadım görmeye çalıştım kendimi bir fotoğraf karesinde o yaşta.
Resim bir türlü beliremedi zihnimde..

Anladım ki beni korkutan yaşlanmak değil o bankta oturduğumda yüzümdeki izlerin başkasını etkilememesi..



 
Acaba "OK"  öbür tarafa doğru yönlenmiş olsaydı , hayatımız nasıl olur merak etmez misiniz ?